Red Bull, Formula 1’de yirmi yılı aşkın süredir kritik görevler üstlenen motor sporları danışmanı Helmut Marko’nun, 2025 sezonunun sonunda takımdan ayrılacağını resmen duyurdu.

82 yaşındaki Avusturyalı, hem Red Bull’un genç sürücü akademisini hem de Milton Keynes merkezli ana takımın sürücü yapılanmasını şekillendiren isim olarak modern F1 tarihine damga vurmuştu.

Ayrılık, sezon finali Abu Dhabi GP’si sonrası yoğun spekülasyonların ortasında netlik kazandı. Marko’nun 2026’ya kadar devam eden bir sözleşmesi bulunsa da, Red Bull yönetimiyle özellikle son dönemde yaşanan anlaşmazlıklar süreci hızlandırdı.

Helmut Marko, ayrılığı ile ilgili şu ifadeleri kullandı:

"Red Bull’da geçirdiğim 20 yılı aşkın süre olağanüstü ve son derece başarılı bir yolculuktu. Bu zamanı, birlikte çalıştığım yetenekli insanlarla şekillendirebilmek ve paylaşabilmek harikaydı. Birlikte inşa ettigimiz ve başardığımız her şey beni gururlandırıyor.

Bu sezon dünya sampiyonlugunu kıl payı kaçırmak beni derinden etkiledi ve bu kadar uzun, yoğun ve başarılı bir bölümü kapatmak için doğru anın şimdi olduğunu bana gösterdi.

Tüm takıma başarılar diliyorum ve gelecek sene de iki şampiyonluk için savaşacaklarından eminim.”

Red Bull CEO’su Oliver Mintzlaff, Marko’nun ayrılığı hakkında şöyle konuştu:

“Helmut, yıl sonunda motor sporları danışmanlığı görevini bırakmak istediğini bana iletti.

Kararını derinden üzülerek kabul ettim çünkü kendisi yirmi yılı aşkın süredir etkili bir figürdü ve ayrılışı olağanüstü bir dönemin sonu anlamına geliyor. Uzun ve yoğun bir görüşmeden sonra, bu adımı atması için doğru zaman olduğuna inandığını hissettim ve bu isteğine saygı duymak zorundaydım.

Ayrılığı büyük bir boşluk bırakacak olsa da, Red Bull Racing için yaptığı her şey için duyduğumuz minnettarlık her şeyin önünde geliyor.”

Mintzlaff ayrıca Marko’nun “tutkusu, net karar alma cesareti ve potansiyeli erken fark etme kabiliyetiyle” Red Bull’un başarılarında belirleyici rol oynadığını vurguladı.

Red Bull takım patronu Laurent Mekies de duygusal bir açıklama yaptı:

“Helmut’un aramızdan ayrılması çok üzücü bir haber. Kendisi, ekibimizin ve Red Bull’un tüm motor sporları programının yirmi yılı aşkın süredir ayrılmaz bir parçasıydı. Bu nedenle, son derece başarılı bir dönemin sonudur. Ayrılışı bir boşluk bırakacak ve onu gercekten özleyecegiz.

Sadece son aylarda değil, Scuderia Toro Rosso’daki ilk günlerimde de bana verdiği sarsılmaz destek için en içten şükranlarımı sunmak isterim.

Kişisel bir not olarak, beni Red Bull ailesine geri getiren itici güç Oliver Mintzlaff ile birlikte Helmut’tu; önce Faenza’da ve ardından bu yaz Milton Keynes’teki mevcut görevimde.

Helmut, kalbi gerçek bir yarısçı olan, bizi her zaman sınırlara zorlayan, hedeflerimize ulaşmak için her zaman risk almaya hazır biriydi.”

Son aylarda Marko’nun takım içi rollerle çelişen bir dizi “tek taraflı karar” aldığı iddiaları gündeme gelmişti; Alex Dunne’ın Red Bull genç pilot programına, üst yönetimin bilgisi dışında imza attırılması, Arvid Lindblad’ın Racing Bulls için yine tek taraflı şekilde anlaşılması ve Dunne kontratının feshi nedeniyle Red Bull’un ciddi bir tazminat ödemek zorunda kalması gibi.

Katar GP sonrası Marko’nun, Kimi Antonelli’nin Lando Norris’i bilerek geçirdiğini ima eden sözleri ve genç İtalyan’a gelen büyük sosyal medya saldırıları da olumsuz etki yarattı. Bu olaylar, Marko’nun Red Bull’un 2026 sonrası yeniden yapılanma stratejisiyle uyumsuz görüldüğü yorumlarını güçlendirdi.

Helmut Marko, 1999’dan bu yana Red Bull’un genç pilot programını yönetiyordu. Bu süre boyunca 18 Formula 1 pilotu yetiştirdi. 4 kez dünya şampiyonu Sebastian Vettel ve 4 kez dünya şampiyonu Max Verstappen dahil olmak üzere birçok kpilotun yükselişinde başrol oynadı. Red Bull ile 8 sürücüler, 6 markalar şampiyonluğu kazanan projelerin içinde yer aldı.

Ancak Red Bull’daki son iki yılda Christian Horner’ın ayrılması, Adrian Newey’nin vedası, Jonathan Wheatley ve Will Courtenay gibi önemli isimlerin ayrılışıyla takım büyük bir değişim sürecine girmişti. Marko’nun ayrılığı bu büyük dönüşümün kritik halkalarından biri olarak değerlendiriliyor.