MotoGP izleyen herkesin gözleri önünde olan ama çoğu zaman fark edilmeyen bir mühendislik harikası var: sürücülerin yarış tulumları. Bu tulumlar sadece bir giysi değil; yüksek teknoloji, güvenlik ve konforun birleştiği bir mühendislik ürünü.

Speedweek bir haberinde yarış tulumlarından, her MotoGP sürücüsü için hazırlanan “ikinci deri” olarak bahsediyor ve milimetresine kadar kişiye özel tasarlandığını belirtiyor.

Günümüzde bu tulumlar artık yalnızca koruma değil, aynı zamanda veri toplayan akıllı sistemlere dönüşmüş durumda.

Kişiye Özel Üretim Süreci

Her MotoGP pilotunun genellikle beş adet tulumu bulunuyor; bunlardan en az dördü her yarış haftasında tam kullanıma hazır halde garajda bekliyor. Bir kaza yaşandığında tulumlar pistteki servis tırında onarılıyor veya hasar büyükse yenisiyle değiştiriliyor.

Tulumlar kanguru derisinden üretiliyor. Bu deri, yüksek yırtılma direnci, hafiflik ve esneklik sayesinde MotoGP standardı haline gelmiş durumda. Alpinestars iletişim sorumlusu Chris Hillard’ın dediği gibi:

“Kanguru derisi, esneklik ve dayanıklılığı en iyi dengeleyen malzeme. Aynı zamanda sürücüye yüksek hareket özgürlüğü sağlıyor.”

Her tulum, sürücünün 36 farklı ölçüsü alınarak hazırlanıyor. Bu ölçülerden oluşturulan dijital kalıplar CNC kesimle deriye aktarılıyor. 2025 itibarıyla Alpinestars ve Dainese, üretim sürecinde geri dönüştürülmüş aramid fiberler ve biyolojik bazlı reçineler kullanmaya başladı. Bu da tulumların hem çevre dostu hem daha hafif hale gelmesini sağladı.

Marc Marquez ve Yeni Nesil Isı Koruma Katmanı

Yeniliklerin çoğu doğrudan sürücülerle yapılan testlerden doğuyor. Marc Marquez, özellikle agresif sürüş stiliyle biliniyor — virajlarda motosikleti koluyla desteklerken deri yüzey asfalta sürtüyor ve bu sürtünmeden doğan ısı sürücüye geçiyordu.

Alpinestars, Marquez’in geri bildirimiyle birlikte Kevlar bazlı bir ara katman geliştirdi. Bu ısıya dayanıklı aramid fiber tabaka, iki deri katman arasında yer alıyor ve sürücüye geçen ısıyı ciddi oranda azaltıyor. 2025 itibarıyla bu teknoloji artık Alpinestars’ın satışta olan üst seviye yarış tulumlarında da standart hale geldi.

Güvenlik Sistemleri: Airbag ve Akıllı Sensörler

Modern bir MotoGP tulumu sadece deri ve dikişten ibaret değil. 2025 modellerinde tulumun içinde bulunan airbag sistemleri, saniyede 1000 kez veri toplayan 6 eksenli sensörler sayesinde çarpışma anını milisaniyeler içinde algılıyor.

Alpinestars Tech-Air 7 ve Dainese D-Air Racing Pro 2025 sistemleri artık Bluetooth bağlantısı üzerinden takımın telemetri sistemine veri gönderebiliyor.

Bu sistemler kazadan sonra tulumun “şişme zamanını” ve darbenin yönünü analiz ediyor, üreticiye geri bildirim sağlıyor.

Ayrıca 2025 sezonunda test edilen yeni prototiplerde kalp atışı ve vücut ısısı sensörleri de yer alıyor; bu veriler pilotun fiziksel yükünü analiz etmek için kullanılıyor.

Soğutma, Hava Akışı ve Ergonomi

MotoGP tulumları artık sadece dayanıklı değil, aynı zamanda nefes alabiliyor. 2024 sezonuyla birlikte kullanılan mikro delikli lazer kesim paneller, hava akışını %20 oranında artırdı. Bu, özellikle Tayland ve Hindistan gibi sıcak pistlerde büyük fark yaratıyor.

Bazı üreticiler (özellikle Dainese), omuz ve sırt bölgelerinde aktif hava kanalı sistemi geliştirdi. Bu sistem, sürücünün hareketine göre açılıp kapanan mikro valflerle çalışıyor.

Farklı Markalar, Farklı Yaklaşımlar

Alpinestars tulumları genellikle daha yüksek bot tasarımı ile bütünleşirken, Dainese’de daha alçak ve pantolon üstü sistem tercih ediliyor. Sürücüler genelde markalarını değiştirmiyor; Marc Márquez, Jorge Martín ve Enea Bastianini Alpinestars kullanırken, Francesco Bagnaia ve Valentino Rossi kariyerleri boyunca Dainese markasına sadık kaldılar.

Her üretici tulumlarını kendi laboratuvarlarında test ediyor — Alpinestars tulumlarının aynı atölyede Formula 1 pilotlarının ateşe dayanıklı tulumlarıyla üretildiği biliniyor. Ancak MotoGP versiyonlarında alev dayanımı değil, aşınma direnci ve sürtünme yönetimi öncelikli.

Ağırlık ve Kullanım Kolaylığı

Bir MotoGP tulumu yaklaşık 3–3,5 kilogram ağırlığında. Airbag sistemiyle birlikte toplam ağırlık 5,5–6 kilogram civarına çıkıyor. Eldiven, bot, kask ve diğer ekipmanlarla birlikte bir MotoGP sürücüsü yarışa çıkarken yaklaşık 10–12 kilogram ek ağırlık taşıyor.

Buna rağmen tulum, dakikalar içinde giyilip çıkarılabiliyor ve sürücüler için maksimum hareket özgürlüğü sunuyor. Bu, hem yarış hazırlıkları hem de pit arası molalar için büyük kolaylık sağlıyor.

MotoGP tulumları artık sadece bir “koruyucu deri” değil. İçindeki sensörler, bağlantı sistemleri ve veri aktarımı sayesinde sürücünün güvenliğini artıran, verilerini toplayan bir akıllı sistem haline geldi.

Her düşüş, her sensör kaydı üreticilerin yazılım güncellemelerine yansıyor. Bu sayede MotoGP’deki her kaza, gelecekteki tulumları biraz daha güvenli hale getiriyor.